İçerikleriniz tamam mı sanıyorsunuz? Eğer onları herkesin erişimine uygun hale getirmediyseniz, işiniz bitmedi demektir! 🌟
Google, dijital içerikleri daha erişilebilir hale getirmek için düzenli olarak yeni özellikler ve güncellemeler yayınlıyor. Ancak, bu işin sadece Google’a bırakılmaması gerektiğini unutmayın. Dijital içeriklerinizi gerçekten herkesin ulaşabileceği şekilde düzenlemek, doğrudan sizin elinizde! 🚀
Erişilebilirlik, Web İçeriği Erişilebilirlik Kılavuzları’na (WCAG) dayanan dört ana ilkeyle tanımlanır: kullanılabilirlik, algılanabilirlik, güvenilirlik ve anlaşılabilirlik. Örneğin, bazı kullanıcılar bir fare yerine klavye kullanarak gezinirken, diğerleri sesli komutlarla web sitelerini yönetebilir. Bazı ziyaretçiler ekran okuyucularını devreye alarak içeriği dinlerken, bazıları ekran büyütücüleriyle daha kolay okuyabilir. Yani, erişilebilirlik herkesin ihtiyacı olabilir!
İçeriklerinizin hem erişilebilirlik standartlarına uygun hem de tüm kitlenize hitap edebilmesi için aşağıdaki ipuçlarını uygulayabilirsiniz.

1. Başlık Etiketlerinizi ve Alt Başlıklarınızı Optimize Edin
Ziyaretçilerin, içeriklerinizin yapısını kolayca anlayıp aradıkları bilgiyi bulabilmeleri için sayfa başlıklarınızı ve alt başlıklarınızı net bir şekilde düzenleyin. İster kendileri okuyarak ister sesli asistanlarla gezinerek içeriklerinize erişsinler, bu basit düzenlemeler işlerini kolaylaştırır.
Bir sayfada sadece bir tane H1 etiketi kullanın. Alt başlıklarınızı (H2, H3, vb.) mantıklı bir sırayla takip ettirin ve içeriğinizi tam olarak tanımlayın. Örneğin, “Bilmeniz Gerekenler” yerine “Erişilebilir İçerik Hakkında Bilmeniz Gerekenler” demek, ziyaretçilerin her bölümde ne bulacaklarını net bir şekilde anlamalarını sağlar.
2. Erişilebilir Tablolar Oluşturun
Tablolar ekran okuyucuları için karmaşık olabilir. Bu nedenle, tablolarınızı diğer dokümanlardan kopyalayıp yapıştırmak yerine CSS kullanarak oluşturmaya özen gösterin. Böylece, sesli asistanlar tabloları daha kolay okuyabilir ve içeriklere ulaşım kolaylaşır.
3. Bağlantılar İçin Açıklayıcı Metinler Kullanın
Bağlantı metinleriniz kısa ve öz olmalı, ancak ziyaretçiye neye tıklayacağını net bir şekilde açıklamalıdır. “Daha fazla bilgi için buraya tıklayın” yerine, “WCAG Standartları hakkında daha fazla bilgi edinmek için tıklayın” demek, kullanıcıların neye tıklayacaklarını anlamalarını sağlar. Ayrıca, bağlantı metinlerinizde hedef anahtar kelimeleri kullanarak SEO açısından da avantaj sağlayabilirsiniz.
4. Görseller İçin Açıklayıcı Alt Metin Ekleyin
Alt metinler, görme engelli kullanıcıların görsellerinizi anlamalarını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda arama motorlarının içeriklerinizi daha iyi anlamasına yardımcı olur. Bu da sitenizin arama sonuçlarında daha yüksek sıralarda çıkmasını sağlar! 🌍
Her bir görsel ve videonuza, ne anlattığını net bir şekilde açıklayan alt metin ekleyin. Örneğin, “Ofis masasındaki dizüstü bilgisayar” gibi basit bir açıklama yerine “Ofis masasındaki dizüstü bilgisayar, dijital pazarlama kampanyası üzerinde çalışıyor” gibi daha açıklayıcı ifadeler kullanın.

5. Site Haritası Ekleyin
Site haritaları ziyaretçilerinize içeriklerinizi daha hızlı bulmalarında yardımcı olurken, arama motorlarına da sayfalarınızı indekslemede kolaylık sağlar. Genellikle XML site haritaları arama motoru tarayıcıları için en önemli olanıdır, ancak HTML site haritası ziyaretçilerinizin sitenizi daha rahat gezinmesine yardımcı olur. Site haritalarınızı footer bölümüne ekleyerek ziyaretçilerinizin kolayca bulmasını sağlayabilirsiniz.
6. Sosyal Medya İçeriklerinizi Erişilebilir Hale Getirin
Web sitenizi erişilebilir yapmak önemli, ama sosyal medya platformlarınızı da unutmamalısınız! 🎯 Sosyal medya içeriğinizi erişilebilir hale getirmek, markanızın herkes tarafından etkileşim kurmasını sağlar. Aynı web sitenizde olduğu gibi, videolarınıza altyazı eklemeyi ve görselleriniz için alt metin kullanmayı unutmayın.
Ayrıca, sosyal medyada paylaştığınız videolara işaret dili tercümanı eklemeyi de düşünebilirsiniz. Otomatik oluşturulan altyazılara ek olarak bu tercümanlar, içeriği daha anlaşılır hale getirebilir.
Bir başka püf nokta da hashtag’lerinizi her kelimeyi büyük harfle başlatarak yazmaktır. Örneğin, #DijitalPazarlama yerine #DijitalPazarlamaYönetimi şeklinde yazmak ekran okuyucularının hashtag’i daha doğru okumasını sağlar. Ayrıca, fazla emoji kullanmamaya özen gösterin, çünkü sesli asistanlar her bir emojiyi ayrı ayrı okur. 🎤📱📈
7. Erişilebilir Dil Kullanın
İçeriklerinizde sade ve anlaşılır bir dil kullanmak, erişilebilirliği artırmanın en basit yoludur. Karmaşık ifadelerden kaçının ve kullanmak zorundaysanız mutlaka açıklamalarını ekleyin. Ayrıca, madde işaretleri ve numaralı listeler kullanarak içeriğinizi daha organize hale getirin.
8. Erişilebilir Call-to-Action’lar (CTA) Oluşturun
Herkesi harekete geçiren bir CTA oluşturmak için, erişilebilirlik açısından birkaç küçük ama önemli ipucuna dikkat edin: Renk kontrastını kontrol edin (minimum 4.5:1 oranında olmalıdır), CTA’larınızı sayfanın üst kısmında konumlandırın ve mobil cihazlarda görünür olmasını sağlayın.

İçeriklerinizin Erişilebilirliğini Düzenli Olarak Kontrol Edin
Web sitenizde yaptığınız her değişiklik veya eklenen yeni içeriklerin erişilebilir olup olmadığını kontrol etmek çok önemlidir. Bunun için Google Lighthouse veya Accessibility Checker gibi ücretsiz araçları kullanabilirsiniz. Ayrıca, sitenizi test etmek için gerçek kullanıcıları da dahil edebilir ve sitenizde erişilebilirlik taahhüdü yayınlayabilirsiniz.
Erişilebilirlik, bir tercih değil zorunluluktur. Herkesin içeriklerinize ulaşabilmesi ve eşit bir şekilde etkileşim kurabilmesi için gerekli adımları atmaktan çekinmeyin!
Bu yazı Oğuzhan Yılmaz tarafından paylaşılmıştır.